içerik yükleniyor...Yüklenme süresi bağlantı hızınıza bağlıdır!

Ahbap-Çavuş-Eş-Dost-Akraba

Sevgili dostlar siyasi partilerde yerel seçimlerle ilgili inanılmaz gelişmeler yaşanıyor, geçen haftaki yazıda bir şeyler yazsam mı diye düşünmüştüm yine de haftaya bırakayım bazı gelişmeler olabilir diye bu haftaya bırakmıştım aman Allah’ım neler oldu neler akıl alacak gibi değil.

 

Siyasi hayatım Kestel spor başkanlığından sonra 2004 yılında CHP’den ilçemizde meclis üyesi seçilme ile başladı bizim yaş grubumuz Kestel de sürekli sporla ilgilendiği için siyasete pek  girmedik, uzak kaldık, 5 yıl bu görevi layıkıyla yaptığımı düşünüyorum ve aday olmayıp devam etmedim çünkü bu görevi yapması gereken birçok arkadaşımızın önüne geçmiştim bu beni hep rahatsız etmiştir. 

Daha sonra ikamet ettiğim Nilüferde Konak mh. Temsilciliği, ardından 2 dönem ( 4 yıl ) yine CHP Nilüfer ilçe başkan yardımcılığı görevimde çok önemli işler üstlendim, 5.5 yılda BTSO Meclis ve başkanlık divanı üyeliğinden sonra  noktaladım çünkü 550 bin nüfusu olan bir ilçede 2 dönem  bşk. yrd. cılığı gerçekten yormuştu bir gerçeği de burada itiraf edeyim insanlara hizmet etmeyi paylaşmayı çok severim ama içinde birçok çirkinliğin yaşandığı siyaseti bir türlü sevemedim bana göre yapılacak bir iş değil, tek kazancım çok değerli dostlarda tanıdım, çok büyük bir aileye sahip oldum.

Şimdi gelelim yaşananlara hangisinden başlayalım tabi ki iktidar partimizden yani Cumhur ittifakından, AK parti Kestel bld. bşk. nı sn. Önder Tanır tekrar kesin aday gösterilmeyi beklerken öyle olmadı sn. Ferhat Erol aday gösterildi bunun üzerine mevcut başkan Ö. Tanır partisinden istifa edip Y. Refah partisinin Kestel adayı oldu, şimdi bu değişiklikten ne çıkar dersek sonuçlar üzerinde ciddi etkileri olabilir, Ö. Tanır yeniden seçilemeyebilir ama AK partiye seçim kaybettirebilir, bu gelişme yıllar sonra CHP’ ye seçim kazandırabilir her ikisininde yolu açık olsun başarılar diliyorum.

Bu gelişme çok önemli derken esas bomba CHP’de yaşandı, üç aday adayıyla girilen yarışta Eczacı dostumuz sn. Cevat Asa gen. Merkez tarafından aday gösterilince İlçe başkanlığından istifa edip aday adayı olan sn. Hatice Doğan, eski yönetimi, kadın ve gençlik kolları topluca istifa ettiler tabi bu yaşananlar ciddi ses getirdi Kestel ilçesi bir süre yönetimsiz kaldı.

Siyasetin içinde uzun yıllar kalmış birisi olarak ilçe başkanı sn. Hatice Doğan’ın istifa edip aday adayı olması hiç doğru bir davranış değildi bana göre, buna ilçe yönetimi izin vermemeliydi çünkü yeni seçilmiş bir ilçe başkanıydı, o zaman ilçe başkanlığına aday olmayıp direk Bld. Başkanlığına aday adayı olmalıydı, eğer ilçe başkanlığı süresinin tamamlanmasına iki üç ay kalmış olsaydı bu istifası sıkıntı olmaz normal karşılanabilirdi.

Bu depremin birinci dalgasıydı gelelim ikinci dalgaya Gen. Merkezin aday olarak ilan ettiği sn. Cevat Asa çalışmalara başlamış köyleri mahalleleri dolaşıyor afişler bastırılmış hatta beni arayıp meydandaki amcamların evine ücreti karşılığı bir poster asmayı planladığını yardımcı olmamı konuşurken yeğenim Yakup Çinçeoğlu beni arayıp haberi veriyor gerçekten depremin ikinci dalgasıydı, inanamadım tekrar tekrar sordum.

Cevat Asa’nın adaylığı CHP MYK’ sı tarafından geri çekilmiş Kestel sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakfı müdürü sn. Akan Ayaz’ın belediye başkan adayı olarak atandığı haberiydi bu, dostlar yıllardır çok yakinen tanıdığım çok kıymetli dostum sn. Akan Ayaz ile ilgili düşüncelerimi yazımın sonuna bırakıyorum, fakat burada sn. Cevat Asa’ ya karşı yapılan bu bir itibar suikastidir ve asla kabul edilemez, o zaman niye açıklıyorsun bu ismi kardeşim Nilüfer, Mudanya, Gemlik gibi bekletseydin yıllarını partimize maddi, manevi hizmet ederek geçirmiş bir kişiye bunu yaşatmaya hakkınız var mı bu hangi vicdana sığar, adalet bunun neresinde biz kilometrelerce yolu hak, hukuk, adalet diye yürümedik mi peki sonuç bumu olacaktı, kim nasıl ve hangi nedenle özür dileyecek Cevat Asa’dan, peki insanlar sn. C. Asa hakkında ne düşünecek neden geri çektiler diye bir soru işareti oluşmayacak mı kafalarında bu dürüst ve tertemiz insan için, bunun altından kalkmanın tek bir yolu var bir gen. bşk. yardımcısı ve il başkanı gelip Kestel’de partililere ve ilçe halkına bunun nedenlerini anlatıp kendinden özür dilemelidir, hatta yeni adayımız Akan Ayaz’ın Cevat Asa ile birlikte görüntü vermesi hem parti tabanında hem de kamuoyunda çok ciddi karşılık bulacaktır, küskünlerin de acilen partiye dönüp birlik beraberlik mesajları vermesi ilçemizde CHP’nin kazanmasına çok ciddi katkı koyacaktır, Burada sn. H. Doğan’a ciddi bir görev düşüyor, zamanında Nilüfer’de de şahsıma  böyle sıkıntılar yaşatıldı üzüldük ama yine de sahada çalışmaya devam ettik, mesele ülkeyi bu kaostan çıkarma meselesi öyle bakmak lazım bu çocuklarımızın geleceği için çok önemli, bir oy bile çok kıymetli son virajdayız diyebilirim. 

Ne yazık ki tüm siyasi partilerde bunlar yaşanıyor, Ak partide parti içi demokrasi işlemiyor o nedenle fazla ses çıkmıyor ama CHP öyle bir parti değil o nedenle protesto ve hak arama konusunda sesler biraz daha fazla çıkabiliyor bazen bir şeyler değişebiliyor ama genelde aday seçimlerinde liyakat ve kriterler dikkate alınmıyor, hemşericilik hatta mezhepçilik, gruplaşma, ahbap, çavuş ilişkileri çok daha etkili oluyor doğrumu tabi ki yanlış, 1950 ler de Menderes sopayı koysam seçtiririm demiş bu günde gerçekten değişen bir şey yok.

CHP’nin yeni adayı sn. Akan Ayaz’a gelince yaklaşık 6-7 ay önce henüz kimsenin adaylığı belli değilken Kestel’de birçok CHP’li dostuma Akan Ayaz’ın mutlaka aday yapılması gerektiğini en iyi neticeyi onunla alabileceğimizi söylemiştim bunu il başkanımızla da paylaşmıştım bakın dostlar bu kardeşimizin Kars’lı olduğunu biliyorum ama nereli olduğu beni hiç ilgilendirmiyor beni ilgilendiren insan ilişkileri, dürüst, cana yakın, çalışkan ve çok sevilen birisi olması, görevi itibariyle köylerde de çok iyi tanınıyor ve seviliyor ve şansı oldukça yüksek, yolu açık ve engelsiz olsun, kendisine başarılar diliyorum.

MADEN  KAZASI DEĞİL, ÇEVRE  CİNAYETİ

Erzincan İliç’te faaliyette bulunan ABD, Kanada ve Türk Çalık grubu ortaklı altın madeninde oluşan bir heyelan nedeniyle 9 işçimiz toprak altında kaldı bu güne kadar yapılan tüm kurtarma çalışmalarına rağmen ulaşılamadı. Çalık grubunun sahipleri damat Albayraklar yönetim kurulunda da onlar var bu ortaklıkta daha onlarca işletilen maden ocağı var ülkemizde. 

1923 yılından AKP iktidarına kadar 79 yılda verilen maden arama ruhsat sayısı 1186, şimdi dikkat AKP’nin 22 yılında ise 385 bin, ülkemizin her yeri delik deşik olmuş durumda, akıl almıyor değil mi insan bu kadar izin verilen ruhsata imza atmaya yetişemez daha da ilginç olan açıklaması yok ama 7,2 milyon dolarlık vergisi de silinmiş bu ne cömertlik.   

Dünyada siyanürle altın aramak birçok ülkede yasaklandı çünkü bu zehir solumak ve temas etmek yoluyla ciddi hastalıklara neden olabiliyor, bölgede yaşayan canlı hayvan türlerini ve tarım alanlarını yok ediyor, hayvancılığı bitiriyor, sadece 3. dünya ülkelerinde yapılabiliyor, siyanür kullanılan altın madenleri doğal yıkımlardır, kapitalist ve emperyalist ülkeler bu ülkelerdeki yer altı zenginliklerini, kaynaklarını bu fakir ülkelerden çıkarıp ülkelerine taşıdılar, onları köle gibi çalıştırdılar, açlığa mahkûm ettiler bunun adı sömürge madenciliğidir ve şimdi onlar zengin diğerleri yoksul öylemi.  

İliç’teki bu maden sahası ülkemizin en önemli akarsularından Fırat nehrinin havzasındadır daha da önemlisi deprem fay hattı üzerindedir bu resmen bir cinayettir, şunu da bir kenara yazın dostlar bir ton topraktan 0.7 gr. Altın elde ediliyor değer mi bu kadar toprağı zehirlemeye ve çevreye zarar vermeye, altınınız yerin dibine batsın.

Son olarak bizlerin paralarıyla yaşamını sürdüren TRT Ak parti gen. bşk. olan sn. Erdoğan’a 1945 dk. konuşma süresi verirken ana muhalefet partisi CHP gen. başkanı Özgür Özel’e 25 dakika vermiş, sonra Müslümanız, ilahi adalet öylemi.

Kalın Sağlıcakla

 
YAZARIN DİĞER YAZILARI
FACEBOOK YORUM
Yorum