-
Mesut Çakır
Tarih: 16-10-2024 17:22:00
Güncelleme: 16-10-2024 17:34:00
Bazı zamanlar vardır, sizin için hiçbirşeyin önemi yoktur.
Bu küçük anlarda sadece mutluluğu hissetmek istersiniz. Tarif etmek için hangi kelimeyi kullanacağınızı bilemezsiniz. Hele ki bu mutluluğa yıllarca hüsran ve üzüntüden sonra ulaşılmışsa tadından yenmez. Evet, konumuz Büyük Bursaspor ve camiası....
2010 yılında ki şampiyonluk devriminden sonra ki süreç, büyük bir ders niteliğinde her yıl karşımıza çıktı. Beş yıl süren üst sıralarda ve Avrupa da olma vasfı zayıflamış,sonra ki bir kaç yıl içinde kümede kalma savaşı yaşanmış ve sonunda istenmeyen sonla bitmişti. Bu süreçte takımın iskeletini paramparça eden Bölükbaşı yönetimini anmadan geçmek abesle iştigal olur diye düşünüyorum.
Şampiyon kulüp bir anda kendini bir alt ligde buluverdi. Camia neye uğradığını anlayamadan günler haftalar aylar geçip gitti. Yeni gelen hiçbir yönetim çare olamadı.Kulüp, altın hesapları , çek-senet hesapları yapılırken günden güne eridi. Stadyum elektrigi kesildi, deplasmana gidecek otobüs bile bulunamadı. Vizyonsuz kişiler Bursaspor'u yönetmek için yarış yaptı.
Siyaset her zaman olduğu gibi tek taraflı olaya el koymaya çalıştı. Belediye görevi devraldı. Hükümet partisinin üçüncü belediye başkanı göreve geldikten sonra Bursa'da spor adeta felç oldu. Bu olay her branşa yansıdı. Güvensizlik ortamı büyüdü. Bursaspor taraftarları kabuklarına çekildi. Bu dönem içinde " hangi büyük camia " ifadesi herkesi derinden etkiledi. Kendi siyasetçileri dahi tepki koydu.
Görevi bırakıp takımı ve camiayı ortaya attılar. Ben diyeyim ki tepkilere dayanamadılar, siz deyin ki kaçıp gittiler. Ne farkeder sonuç odağında takım paramparça oldu. Geride küme düşündükleri bir takım ve kaos bıraktılar.
Sonrası malumunuz göreve hiç talip olmaması gereken kişiler,kendilerini ön plana atıverdiler. Dava peşinde koşup güven kazananma çabası sonuç vermiş ve koltuğu devralan bir gurup ortaya çıktı. Kamuoyunu mahkeme salonlarıyla meşgul ederken takım paraşutşüz düşüyordu, hiçbir önlem alınamadı, hazır mazeretleride vardı. "Paranızın olmadığını söylemiştik, kulüp kapanacakti engel olduk" uzun süre bu şekilde Bursa kamuoyunu uyuttular. Gerçek ortaya çıktı çıkmasınada iş işten geçmişti. Tepkiler sonrası tekrar aday olmadılar. Yeni seçilen eski futbolcularımızdan Sinan Bür yonetimide hicbirsey yapamayınca takım bir alt lige daha yuvarlandı. Kaybettiğimiz koca yıllar ve iki küme alt lige gerileme bize pahalıya mal oldu.
Herşey bitmişmiydi?
Hayır !
Beş milyona yaklaşan nüfusuyla ön planda olan Bursa şehri mutlaka küllerinden doğmalı ve gereği yapılmalıydı. Uzun süre plan program ve çalışmalar yapan bir oluşum haberi yayıldı. Bu haber şehri heyecanlandırmaya yetti. Yakılan kıvılcım şu anda yanardağa döndü.
Kongre oldu, Enes Çelik başkan seçildi. Bununla beraber şehir ve kulüp, üzerindeki ölü toprağı bir anda atıverdi. İlmek ilmek yapılan planlamayla yeni sezona hazırlanıldı. Taraftarlar bu durumu yakından takip etti. Heryerden destek çığlıkları yükselirken cümle aleme verilecek mesaj belliydi
Büyük Bursaspor Camiası burada..
Kombinede patlama oldu. Seyirci rekorları alt üst edildi. Hangi ligde oynadığımız hiç kimsenin umrunda bile değildi. Mutluluk iksiri herkese buluşmaya başladı.
Tamda bu olaylardan hemen önce Belediye seçimleri olmuş, Bursaspor'luluğu ile tanıdığımız Mustafa Bozbey başkan seçilmişti. Enes Çelik eski bakanlarımizdan ve milletvekili Sayın Faruk Çelik in oğlu. Siyasetin ortak payda beraber hareket etmesine en güzel örnek bu camia çatısında birleşebilmek olmuştur.
Herkesin merak ettiği ne olduda bu taraftar bir anda patlama yaşattı sorusunun cevabı işte burada yatmaktadır. Güven ve birliktelik , her kesimi bu çatının altında toplamıştır. Bursaspor taraftarı güveni hissettiğinde stadyumunda boş koltuk bırakmaz, bırakmadı da. 45 bin seyirciyle Süper ligdeki tüm takımların seyirci sayısını dahi geçti.
3.lig te böyle bir şey belkide dünyada bir rekordur.
Bir kez daha gördük ki Bursaspor taraftarı güncel sosyal durumlarada kayıtsız kalmıyor. Ve sorumluluk alıyor. Haftaici Ünitimsah'ın tüm ülkede kadınlarımıza ve kızlarımıza çiçek dağıtma organizasyonundan sonra, dün gece maç başlamadan hemen önce katledilen kadınlarımızın isimlerinin yazılı olduğu yüzlerce pankart açtılar.
Her zaman dile getirdiğimiz gibi bu ülkedeki futbol kültürü içinde herseyiyle en önemli gruptur Bursaspor taraftarı. Türkiye nin ilk taraftar gurubu olan Teksas yaşıyor, türübün nasıl olur gösteriyor ve yaşatıyor.
Büyük Bursaspor camiası içinde Bursaspor Güzel Sanatlar Fakültesini izlemek isteyenleri stadyuma davet ediyorum.
Her sohbetimizde bahsettiğimiz yegane konu Bursaspor'un büyüklüğü bulunduğu ligle uzaktan yakından alakalı olmadığidır. Bu yüzden her zaman kalpten hissederek haykırdıgımız gibi;
Bursaspor sen çok yaşa..